Kendine Kalmak
İnsan bazen hayat koşturmacası içinde savrulup giderken bir an durmak, kendine kalmak; tüm sorumluluklarından bir an olsun uzaklaşıp, doğanın ritmine, kuşların cıvıltısına odaklanmak ve onlarla tazelenmek istiyor.
Nasıl ki bir araba bile kesintisiz yol alamıyor, illa ki yakıt takviyesine ihtiyaç duyuyorsa; her gün birden çok kimlik taşıyan, bazen yaptıklarını, yapacaklarını düşünürken bile yorulan bizler nasıl ihtiyaç duymayalım?
Aslında tek ihtiyacımız olan durmak, sadece biraz durmak. Geçmişten, gelecekten arınarak tam da bu anda durmak. Şimdiye odaklanıp, anda kalabildiğimiz her dakika bizi tazeler, ruhsal yükümüzü hafifletir ve bize yola daha sağlıklı devam edebilme şansı sunar.
Ruhsal bozuklukların çoğunun altında kendimize bu molaları vermememiz yatıyor. İstiyoruz ki durmadan aynı performansla devam edelim ama yıpranmayalım da.
Şimdi durup bir düşünün. Bunu bir araba, bir telefon dahi yapamazken türlü sorumluluklarla baş eden bizler nasıl yapalım?
Diyeceğim o ki; duralım, arınalım ve kaldığımız yerden öyle devam edelim. Bakın görün, minik molalar nasıl büyük kazançlar doğuracak.
En çok iç sesimizi duyduğumuz, kendi önceliklerimizi önemsediğimiz günlerde görüşmek dileğiyle...
Uzman Klinik Psikolog
Sırma Eşitmez Gürleyen